Uzmanı uyardı: Öksüren her kişi maske takmalı

Öksürüğün akciğerleri koruyan önemli bir savunma mekanizması olduğunu işaret eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Öksürük, hava yollarını mikroorganizmalardan, yabancı materyallerden ve aşırı sekresyondan temizleyen önemli ve kuvvetli bir koruyucu reflekstir. Sağlıklı yaşam için çok gerekli olan öksürük, bazen uzun süreli ve rahatsız edici olabilir. Öksürük, solunum hastalıklarının en sık görülen belirtilerinden ve bu nedenle en sık tıbbi yardım istenen durumlardan biridir” şeklinde konuştu. 
Öksürüğünüz şiddetli olmasa da maske kullanın 
Prof. Dr. Süerdem, “Solunum sistemi enfeksiyonlarına bağlı oluşan öksürüğün bronşlarda biriken salgıları temizlemesinin yanında, enfeksiyonların toplumda yayılmasına yol açması şeklinde olumsuz etkisi de vardır. Kovid-19 pandemisinin devam etmesi ve bu hastalıkta da öksürüğün sık oluşması nedeniyle, öksürük şiddetli olmasa da öksüren her kişinin çevresindeki kişileri korumak için maske takmaları zorunludur” ifadelerini kullandı. 
Baş ağrısı, bulantı ve bayılmaya yol açabilir 
Kısa süreli ve şiddetli olmayan akut öksürüklerin genellikle hastalarda ciddi rahatsızlık yaratmayacağını ancak öksürüğün şiddetli olması veya uzun süre devam etmesinin birçok olumsuz olaylara yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Mecit Süerdem, bunları şöyle sıraladı: 
“Baş ağrısı, bulantı ve kusma, boğaz ağrısı ve ses kısıklığı,  bayılma, uykusuzluk,  göğüs ağrısı,  kaygı ve depresyon, normal yemede zorlanma,  özellikle yaşlılarda kaburga kırılması, idrar kaçırma.” 
Akut öksürük normalde 3 haftada sona erer  
Öksürüğün süresine bağlı olarak akut ve kronik olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Süerdem, konuya ilişkin şu sözlere yer verdi: 
“Öksürük genellikle akuttur. Akut öksürük çoğunlukla solunum sisteminin viral veya bakteriyel enfeksiyonuna bağlıdır. Akut öksürüğün en sık nedenleri akut bronşit, farenjit ve sinüzittir. Bu hastalıklarda öksürük sıklıkla 2 veya 3 haftada sonlanır. Astım ataklarında da akut öksürük oluşabilir. Nadir olarak zatürree, akciğer embolisi, kalp yetmezliğine bağlı akciğerde sıvı birikimi ve akciğer sönmesi hastalıkları da akut öksürük nedenleridir.” 
Öksürüğe neden olan hastalığa bağlı olarak öksürük süresinin değiştiğini, genellikle birkaç gün veya birkaç hafta boyunca devam ederek bittiğini belirten Prof. Dr. Mecit Süerdem, ancak bazen iki aydan daha uzun süren öksürükler olabileceğini ifade etti. 
Prof. Dr. Mecit Süerdem, hastaların yaklaşık yarısında birkaç öksürük nedeninin bir arada bulunabileceğinin de altını çizdi.  
Günde en az 2 litre ılık su tüketilmeli 
Öncelikle öksürüğe neden olan hastalığın tedavi edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Balgamlı öksürüklerde öksürüğü yumuşatarak rahatsız edici etkisini azaltmak için balgam sökücüler kullanılabilir. Ancak çok rahatsız edici balgamsız kuru öksürüklerde öksürük kesici ilaçlar ve kodein kullanılabilir. Öksürüğü olan tüm hastaların günde en az 2 litre ılık sıvı tüketmeleri gerekir” dedi.    
Sonbahar ve kış aylarında viral solunum sistemi enfeksiyonlarının yaygınlaşması ile öksüren kişi sayısının da arttığını belirten Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Öksürük Kovid-19 hastalığının da belirtisi olabilir. Pandeminin halen devam ettiği günümüzde Kovid-19 hastalığının diğer belirtileri olmasa da öksürük yakınması olan hastaların doktora başvurmaları doğru bir davranış olacaktır. Aşı uygulamasının yaygınlaşması nedeniyle artık Kovid-19 hafif bir gribal enfeksiyon gibi seyretmektedir. Öksürüğe boğaz ağrısı, ateşlenme, eklem ağrıları ve terleme de eşlik ediyorsa Kovid-19 olma olasılığı yüksektir” diye konuştu.   
Üç haftayı geçerse doktora başvurun 
Üst solunum yollarının viral enfeksiyonlarına bağlı oluşan öksürüğün genellikle birkaç gün içinde gerilediğini işaret eden Prof. Dr. Mecit Süerdem, öksürük şiddetli ve rahatsız edici ise veya üç haftadan daha uzun sürerse doktora başvurulması gerektiğini belirtti. 
Aktif Kovıd-19 hastalarında test negatif çıkabilir 
Yakın çevresinde Kovid-19 hastası olan kişilerin öksürük şikâyetleri başladığında gecikmeden doktora başvurmalarını öneren Prof. Dr. Mecit Süerdem, şunları söyledi: 
 “Burada unutulmaması gereken önemli bir konu, aktif Kovid-19 hastalarında PCR testinin negatif olabileceğidir. PCR testi yaptırıp sonucu negatif olan hastalar Kovid-19 olmadıklarını düşünerek kendilerini izole etmeden normal hayatlarına devam ediyorlar. Bu davranış pandeminin devam etmesinde önemli bir rol oynuyor. Basit bir gribal enfeksiyon belirtileri olsa dahi Kovid-19 olasılığı nedeniyle toplum içinde mutlaka maske kullanılmalıdır. Hastalıkta testin negatif çıkabileceği konusunda sağlık otoritelerinin de gerekli uyarıları yapması ve toplumu bilgilendirmesi gerekiyor.”