Hukukçular Derneği Adıyaman Temsilcisi Avukat Ahmet Işık, yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın en büyük problemlerinden birinin göç olduğunu kaydetti.Işık, özellikle sorunun düzensiz göç olduğunu belirterek, Amerika Meksika sınırı ve AB sınırlarında yaşanan olaylar bu sorunun küresel bir sorun olduğunu gösterdiğini belirtti.-"TÜRKİYE, GÖÇ İÇİN HEDEF ÜLKE KONUMUNA GELMİŞTİR"2.Dünya Savaşı sonrasında kitlesel göç hareketleri ile karşılaşan Avrupa Birliği 1951 Cenevre Sözleşmesi ile Mülteci konusunu kapsamlı olarak düzenleyerek yasal bir çerçeveye kavuştuğunun altını çizen Ahmet Işık, açıklamasına şöyle devam etti:"Hala da bu sözleşme tüm dünya için yol gösterici niteliktedir. Ülkemizde bu sözleşmeye taraftır ve sözleşme hükümleri ile bağlıdır. 2011 yılına kadar ülkemiz transit ülke konumundayken Suriye iç savaşı ile birlikte göç için hedef ülke konumuna gelmiştir. Şu anda ülkemizde resmi kayıtlara göre 3.7 milyon Suriyeli göçmen bulunmaktadır. Öncelikle göç ile ilgili problemlerin tamamen nihayete erdirilebilmesi için göçü meydana getiren sebeplerin çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Aksi takdirde göç, hem hedef ülkelerde hem transit ülkelerde hem de bu yolculuğun tüm sürecinde başta çocuklar olmak üzere herkese zarar vermektedir. Uluslararası işbirliği olmaksızın bu sorunun tatmin edici bir şekilde çözümlenemeyeceği ortadadır. Devletimiz buna rağmen bu sürecin başından itibaren açık kapı politikası uygulayarak Suriyeli kardeşlerimize tüm dünyaya örnek olacak şekilde sahip çıkmaya çalışmıştır. Bu konuda milletimizin ve devletimizin ortaya koyduğu maddi ve manevi fedakarlığı dile getirmek gerekmektedir. Tüm bu iyi niyetli ve kardeşlik hukukuna dayalı çalışmaların son gelişmelere feda edilmemesi gerekmektedir."-"İSTANBUL'DA 1 MİLYONUN ÜZERİNDE KAYITSIZ SURİYELİ MEVCUTTUR"Devletin kamu düzenini sağlamak adına kayıtsız olan Suriyelileri kayıt etme konusunda aktif adım atması görevinin gereği olduğunun altını çizen Işık, "Lakin bu adımlar hukuki sınırlar dahilinde, uluslararası sözleşmeye ve kanunlara uygun olarak, temel insan hakları da gözetilerek atılmalıdır. İstanbul’da şu anda 1 milyonun üzerinde kayıtlı olmayan Suriyeli mevcuttur. Bir ailenin belirli sayıda üyesi İstanbul'a kayıtlı iken bazı aile üyeleri başka illere kayıtlı bazıları ise tamamen kayıtsızdır. Şu safha da bu ailelerin İstanbul’da birleştirilip birleştirilemeyeceği yada başka bir şehirde aile birliği gözetilerek kalıp kalamayacakları belirli değildir. Diğer taraftan gönderilecekleri şehirlerde bu kişilerin istihdam, konaklama, eğitim gibi temel problemlerinin ne şekilde çözüme kavuşturulacağı gibi bir çok konu da ise belirsizlikler söz konusudur."dedi.İstanbul'a kayıtlı olmayan bu kitlenin başka illere yada kamplara gönderilmesinin kalıcı bir çözüm olmadığını belirten Işık, böyle bir yolun izlenmesi durumunda dahi sürecin bu insanların yeniden hayat kurabilecekleri ve toplumla entegrasyonun sağlanacağı şekilde yapılmasının gerektiğini ifade etti.-"POLİSİYE TEDBİRLER SORUNU ÇÖZMEZ DAHA DA BÜYÜTÜR"Ahmet Işık, tüm bu sorunların dikkate alınmadan hızlı bir şekilde İstanbul'a kayıtlı değil ise gönderiyoruz şeklinde bir yaklaşımın ilk etapta büyük sorunlara yol açtığının izahtan uzak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:"Bu nedenle gerekirse kayıt olmaları için bu kişilere bir süre verme de dahil alternatif çözüm yolları düşünülmeli, mevcut kararda bir değişikliğe gidilmese dahi bu süreç boyunca alınıp götürülen kişilerin aileleri ile iletişim kurması, insani temel ihtiyaçlarının ve hukuki tüm haklarının sonuna kadar kullandırılması gerekmektedir. Özetle polisiye tedbirler bu sorunu çözmez daha da büyütür. Öteki taraftan suç isnadı ve sınır dışı işlemlerinde ulusal mevzuat ve uluslararası antlaşmalar gereğince yargı sürecinin beklenmesi, yargı denetimine bu işlemlerin açık olmasının sağlanması gerekmektedir. 676 sayılı KHK’ya göre 6458 sayılı kanunun 54. maddesinin 1. Fıkrasının (d) bendi uyarınca tesis edilen sınır dışı kararları işlemlerine karşı dava açma süreci ve tebliğ aşamaları beklenmeksizin veya dava açılmış olsa bile icra edilebilecek hale gelmiştir. Bu düzenleme taraf olduğumuz 1951 tarihli sözleşmeye Anayasa 90/5 yollaması ile aykırıdır. Bu nedenle öncelikle bu yasal düzenlemenin değiştirilmesi gerekmektedir."Işık, polisiye tedbirler yerine uluslararası hukuk ve iç mevzuata uygun bir şekilde STK'ların süreçte aktif olabileceği ve temel hak ve özgürlüklerin korunacağı bir sistemin öncelikli olarak kurulması, yol haritasının belirlenmesi, taraflara bunun anlatılması ve plan dairesinde bu sürecin yönetilmesi gerektiğini belirtti.İlk günlere nazaran yaşanan yoğun göç akışı bulunmadığının altını çizen Işık, 8 yıl öncesine göre göç konusunda daha fazla tecrübeye sahip bir ülke olarak bizim ve Suriyelilerin kazanımlarını ve bu güne kadar ülke ve milletimizin yaptığı fedakarlıkları bu şekilde heba etmememiz gerekmektedir."dedi.Kaynak : PHA
ADIYAMAN
28 Temmuz 2019 - 08:40
Işık'tan, Türkiye'de Göç Sorunu Açıklaması
Hukukçular Derneği Adıyaman Temsilcisi Av. Ahmet Işık,"2011 yılına kadar ülkemiz transit ülke konumundayken Suriye iç savaşı ile birlikte göç için hedef ülke konumuna gelmiştir.".
ADIYAMAN
28 Temmuz 2019 - 08:40
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir