Konteyner kentlerin önünde duraklar olmayışı da kış mevsimi öncesi vatandaşları endişeye sevk ediyor.
Deprem sonrası Atatürk Bulvarı, çevre yollar, ara sokaklar ve daha pek çok noktada yıkılan ve enkazı kaldırılan binaların yer aldığı boş alanlar yetkililerin umursamazlığı nedeniyle atıl şekilde dururken, kaldırımlar otoparka dönüştü.
"Boş vermişlik kentte yaşayanları canından bezdiriyor"
Adıyaman’ın en büyük sorunlarından olan trafiğin rahat seyri, yayaların güvenli geçişi, sokak ve caddelerin darlığı ile kaldırım işgali çilesi hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Deprem sonrası neredeyse herkesin dilinde olan ve yıkımın bir fırsata dönüştürülerek, bazı cadde ve sokakların genişletilmesi, birtakım alanların trafiğe kapatılarak yayalar için cazibe merkezi haline getirilmesi fikri de unutulmuş görünüyor. Yaşanan büyük travma sonrası meydana gelen göç dalgasını tersine çevirmek, vatandaşların Adıyaman’a geri dönüşünü sağlamak için çaba sarf edilirken, geri gelenleri de kalanları da pişman edecek uygulamalar ve boş vermişlik kentte yaşayanları canından bezdiriyor. Adıyamanlı vatandaşlar ihbarlar ve şikayetlerinden sonuç alamayınca Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Basın Sitesi’ndeki medya kuruluşlarına gelerek yaşadıkları çileyi ve karşılık bulamadıkları çığlıklarını aktarıp, medya kuruluşlarından seslerinin duyurulması için yardım istediler.
Bir annenin ifadesi, "Duyarsız bazı vatandaşların kaldırımları ve yolu kapatarak, geçişi ve yürüyüşü engelleyerek, bir ambulans ya da itfaiye aracının olası bir kaza ya da yangına müdahalesini engelleyecek şekilde araçlarını park etmeleri Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’ni de çok ilgilendirmiyor olmalı ki, ekipler önlem almıyor, uyarıda bulunmuyor ve bu kara düzensizlik sıradanlaşarak devam ediyor."
"Yetkililer hiç arabalarından inip, vatandaşla aynı yollarda yürümüyor mu, yaşadıklarımızı neden görmüyorlar?"
Adıyamanlı bir başka vatandaşın şikayeti ve yönelttiği soru şöyle: “Adıyaman’ın en işlek caddeleri olan, Gölbaşı Caddesi, Gölebatmaz Caddesi, Hocaömer, Eskisaray, Buhara Caddesi, Erdem Caddesi ve daha pek çok noktasında yaşanan ve insanları canından bezdiren hatalı otopark, kaldırıma araç park etmek ya da esnafın neredeyse tüm kaldırımı işgal edecek şekilde tezgah açması gibi nedenlerle trafik sıkışıklığı ve bazen de bebek arabası ya da tekerlekli sandalye ile kaldırımdan geçemeyenlerin yola inmeye çalışılması gibi tehlikeli durumlar yaratılıyor. Yetkililer hiç arabalarından inip, vatandaşla aynı yollarda yürümüyor mu, yaşadıklarımızı neden görmüyorlar?”
Adıyaman Belediyesi mevcutta yıkılmış ve temizlenmiş alanları neden otoparka çevirmiyor? Neden bazı merkezi noktalarda park yasağı ya da trafiğe kapalı alanlar oluşturmuyor? Cadde ve sokakların daha geniş bir şekilde yeniden planlanması için neden çalışılmıyor? Vatandaşın basın kuruluşlarına aktardığı sorular arasında yer alırken, konteyner kentte yaşayan bir emekli vatandaşın serzenişi ise duraklar ve minibüslerin zamanında gelmeyişiyle ilgili. “Yazın bir şekilde konteyner kentlerin önünde gölgelik bulup sığınıyorduk, 40 ile 50 dakika minibüs bekliyoruz, gelen de dolu geliyor bazen binemiyoruz bile ve beklemekten başka çaremiz yok. Şimdi kış geliyor, ben bu halimle yağmurda soğukta nasıl bekleyeceğim, bu konteyner kentlerin önüne birer durak yapılmayacak mı? bu minibüslere bir ayar çekilmeyecek mi? Kış şartlarında torunum dershaneye giderken ıslanmadan, üşümeden nerede bekleyecek?”
Kaynak : PHA
Deprem sonrası Atatürk Bulvarı, çevre yollar, ara sokaklar ve daha pek çok noktada yıkılan ve enkazı kaldırılan binaların yer aldığı boş alanlar yetkililerin umursamazlığı nedeniyle atıl şekilde dururken, kaldırımlar otoparka dönüştü.
"Boş vermişlik kentte yaşayanları canından bezdiriyor"
Adıyaman’ın en büyük sorunlarından olan trafiğin rahat seyri, yayaların güvenli geçişi, sokak ve caddelerin darlığı ile kaldırım işgali çilesi hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Deprem sonrası neredeyse herkesin dilinde olan ve yıkımın bir fırsata dönüştürülerek, bazı cadde ve sokakların genişletilmesi, birtakım alanların trafiğe kapatılarak yayalar için cazibe merkezi haline getirilmesi fikri de unutulmuş görünüyor. Yaşanan büyük travma sonrası meydana gelen göç dalgasını tersine çevirmek, vatandaşların Adıyaman’a geri dönüşünü sağlamak için çaba sarf edilirken, geri gelenleri de kalanları da pişman edecek uygulamalar ve boş vermişlik kentte yaşayanları canından bezdiriyor. Adıyamanlı vatandaşlar ihbarlar ve şikayetlerinden sonuç alamayınca Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Basın Sitesi’ndeki medya kuruluşlarına gelerek yaşadıkları çileyi ve karşılık bulamadıkları çığlıklarını aktarıp, medya kuruluşlarından seslerinin duyurulması için yardım istediler.
Bir annenin ifadesi, "Duyarsız bazı vatandaşların kaldırımları ve yolu kapatarak, geçişi ve yürüyüşü engelleyerek, bir ambulans ya da itfaiye aracının olası bir kaza ya da yangına müdahalesini engelleyecek şekilde araçlarını park etmeleri Adıyaman Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi’ni de çok ilgilendirmiyor olmalı ki, ekipler önlem almıyor, uyarıda bulunmuyor ve bu kara düzensizlik sıradanlaşarak devam ediyor."
"Yetkililer hiç arabalarından inip, vatandaşla aynı yollarda yürümüyor mu, yaşadıklarımızı neden görmüyorlar?"
Adıyamanlı bir başka vatandaşın şikayeti ve yönelttiği soru şöyle: “Adıyaman’ın en işlek caddeleri olan, Gölbaşı Caddesi, Gölebatmaz Caddesi, Hocaömer, Eskisaray, Buhara Caddesi, Erdem Caddesi ve daha pek çok noktasında yaşanan ve insanları canından bezdiren hatalı otopark, kaldırıma araç park etmek ya da esnafın neredeyse tüm kaldırımı işgal edecek şekilde tezgah açması gibi nedenlerle trafik sıkışıklığı ve bazen de bebek arabası ya da tekerlekli sandalye ile kaldırımdan geçemeyenlerin yola inmeye çalışılması gibi tehlikeli durumlar yaratılıyor. Yetkililer hiç arabalarından inip, vatandaşla aynı yollarda yürümüyor mu, yaşadıklarımızı neden görmüyorlar?”
Adıyaman Belediyesi mevcutta yıkılmış ve temizlenmiş alanları neden otoparka çevirmiyor? Neden bazı merkezi noktalarda park yasağı ya da trafiğe kapalı alanlar oluşturmuyor? Cadde ve sokakların daha geniş bir şekilde yeniden planlanması için neden çalışılmıyor? Vatandaşın basın kuruluşlarına aktardığı sorular arasında yer alırken, konteyner kentte yaşayan bir emekli vatandaşın serzenişi ise duraklar ve minibüslerin zamanında gelmeyişiyle ilgili. “Yazın bir şekilde konteyner kentlerin önünde gölgelik bulup sığınıyorduk, 40 ile 50 dakika minibüs bekliyoruz, gelen de dolu geliyor bazen binemiyoruz bile ve beklemekten başka çaremiz yok. Şimdi kış geliyor, ben bu halimle yağmurda soğukta nasıl bekleyeceğim, bu konteyner kentlerin önüne birer durak yapılmayacak mı? bu minibüslere bir ayar çekilmeyecek mi? Kış şartlarında torunum dershaneye giderken ıslanmadan, üşümeden nerede bekleyecek?”
Kaynak : PHA
