Rahman ve rahim olan Cenabı Allah’ın adıyla başlarım. Hamd, sena, övgü ve teşekkürler Ona olsun. Salat ve selam Allah’ın Habibi olan iki cihan serveri olan Hz. Muhammed’e takdim ederiz ki her zaman olduğu gibi alem Ona muhtaçtır. Çünkü dağınık olan anlamsız olan harfleri bir araya getirip anlam kazandıran manasını bize bildiren O ümmi olan Peygamberi zişandır. Bizler daha önceden bir hiçtik, adımız sanımız benliğimiz kim olduğumuz övündüğümüz makam mevki çevre bizden habersizdi. Lakin bizim var olmamızı yok kalmaya tercih eden bir kasıdın kasdıyla varlık sahasına çıkarıldık. İnsanların yaptıkları binbir zorlukla yaptığı zahiri olarak vücuda getirdiği eseri sanatı, bu boştur anlamsızdır desek insanın zoruna gider. Bunun gibide Allah’ın eserlerini yarattıklarını Allah’la ilişkisini kesip karanlığa düşürmenin bir bedeli olacaktır elbet. İşte sanat ile sanatkar arasındaki ilişkisini kuranlar okuyup tefekkür edenlerdir. Okuma eylemi insanoğlunun en kutsal eylemlerinden bir eylem olarak ifade edebiliriz. Nasıl ki harfler bizi manaya götürür okumada bizi yaratıcıya götürmeli aksi taktirde değirmende dönen gözü bağlı bir ata benzer yaptığımız fiil. Hiç kimse çabasının boşa gitmesini istemez; çünkü o çaba altında bir emek ter gayret vardır. Zorluklar içerisinde belki de kendi yağınızda kavrularak yaptığınız bir taplo düşünelim. Biri geldi bu tablonun size ait olmadığını ifade etti hatta daha ileri giderek sizi yalancı olmakla itham etti. Bununla da kalmayarak bütün sevdiklerinizi de işin içine kattı. Gururunuzu incitti izzetinizi rencide etti. Buradaki tavrınız pek de hoş olmaz. Bunun Cenabı Allah’ın binbir isminin tecellisine mazhar olan kainatı ve içindeki varlığın bağını bile bile koparıp tekzip etmek başkaları ortak etmek gerçekten affa kabil değil. Nasreddin Hocaya atfedilen fıkrada: Hocanın hanımı şaşı olmuş her şeyi ikişer görürmüş.Sofrada kaşığı tabağı ikişer görür. Hocaya bakar bey seni de iki görüyorum der. Hoca der her şeye evet; ama beni iki görmeyi kaldıramam demiş. Allah celle celaluhu da şirki yani ortaklığı affetmeyeceğini Kuranda belirtir. Arabanıza bindiniz yolda hızla giderken her an kaza yapma riskiniz var. Burada biz trafik işaretlerine dikkat etmezsek sonuç ta zararlı biz çıkabiliriz Hayat yolculuğunda oku emrini hayata aktarmazsak trafik levhasında olan kurallar uygulanmadığı zaman okuyana uygulamayana fayda vermediği gibi okuyup öğrendiğimizi hayata aktarmak zorundayız. Burada önümüze türlü türlü çeldiriler ortaya çıkar: şeytan, nefs, çevre ve alışkanlıklar önüne çıkar onu bu kutsal eylemden alıkoyar. Neden bizde okuma alışkanlık olmamış diye sorulur. Çünkü bu alışkanlık okulu aşıp bütün hayat katmanlarında yaşan insanları ilgilendirir. Elimde sigara olduğu halde çocuğum sigara içme demem ne kadar anlamsızsa elimde tv kumandası olduğu halde çocuğum kitap oku demem kadar anlamsız belki de gülünçtür. Çünkü insan işitmekten daha çok görmeyi ister. İnsanı en çok etkileyen de gördükleridir. Mekke döneminde Muhammed’ül Emini emin eyleyen Mekkelilerin işittikleri değil gördükleriydi. Çocuk, öğrenci bizi çoğu zaman tv internet facede görürse dünyasında bunların daha önemli olduğunu düşünür. Kitap okuma eylemi onun yanındaki değeri ne kadar olduğu bu davranışla ortaya çıkar. Gol atılınca sevindiğimizi gören çocuk bir kitap bitirdiğimizde de sevincimizi göstermeliyiz. Eğitim öğretimde bir çocuğa kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için öncelikle ana baba öğretmenler olarak bu konuda örnek olmamız elzemdir.Yoksa değerli nasihatler kulaktan girip kalbe gideceğine diğer kulaktan çıkar maalesef.Beraber markete bakkala alışverişe gittiğimiz gibi kütüphanelere kitapçılara da gitmeliyiz ki ortamları görsün hissetsin. Önem verdiklerimiz her zaman daha çok öne çıkar. Cenabı Allah hakkıyla okuyup örnek olmayı nasip etsin amin Hamd Alemlerin Rabbinedir