29 maddelik torba yasa teklifinde yer alan tıbbi kenevir düzenlemesi, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. Sağlık alanında çeşitli değişiklikleri içeren teklif kapsamında, eczanelerde tıbbi kenevir ürünlerinin kontrollü olarak satışı öngörülüyor. Ancak düzenlemenin getireceği sonuçlara dair endişelerini dile getiren Murat Ülker, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla vekillere seslendi.
'Toplum için ciddi bir tehlike kapısı aralanıyor'
Ülker açıklamasında, “Kenevir tarımı ve tıbbi ürün üretimi adı altında sunulan bu yasa tasarısı, yüzeyde sağlık ve ekonomi için bir fırsat gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde toplumumuz ve özellikle gençlerimiz için ciddi bir tehlike kapısı aralamaktadır” ifadelerine yer verdi.
'Kontrol edilmesi imkânsız bir alan doğacak'
Kenevirin doğası gereği hızlı yetişen, düşük maliyetli ve teknik olarak işlenmesi kolay bir bitki olduğunu vurgulayan Ülker, asıl sorunun denetimde yaşanacağını belirtti. “Üretimi kontrol etmek ve denetlemek çok zordur. Hızla yayılır ve kontrol dışına çıkar” dedi.
'Dünya örnekleri sosyal felaketlerle sonuçlandı'
Ülker, Hollanda ve Kanada gibi ülkelerdeki örnekleri hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:
“Hollanda’da ‘coffee shop’ modeliyle esrar satışı tolere edilse de üretimi hâlâ yasal değil. Kanada’da ise 15-24 yaş arası gençlerde esrar kullanımı %40 oranında arttı. ABD’nin birçok eyaletinde ise medikal kenevirle başlayan süreç, keyif amaçlı kullanıma kadar genişledi. Colorado’da esrar kaynaklı trafik kazalarında %62 artış yaşandı.”
'Türkiye bu yükü kaldıramaz'
Türkiye’nin hâlihazırda sahte içki ve madde bağımlılığı gibi problemlerle mücadele ettiğine dikkat çeken Ülker, yasanın bu sorunları daha da derinleştireceğini söyledi. “Sanayi veya ilaç adıyla meşrulaştırılan kenevir üretimi, uyuşturucu çetelerine legal bir arka kapı açmak demektir” dedi.
'Bu mesele ekonomik değil, toplumsal bir meseledir'
Ülker açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Osmanlı bile ekonomik faydasını bildiği halde keneviri yasaklamıştı. Türkiye'nin sosyal yapısı, genç nüfus yoğunluğu ve mevcut bağımlılık sorunları dikkate alındığında, bu yasa geri dönülemez bir zarara yol açacaktır. Bu mesele ilaç şirketlerinin kârı ya da ihracat dengesi değil, gençliğimizin sağlığı ve toplumumuzun geleceğidir.”
'Bazı riskler vardır ki, asla yönetilemez'
Ülker son olarak milletvekillerine çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bazı riskler vardır ki, asla yönetilemez. Bu yasa teklifine ‘hayır’ demek sadece bir oylama değil; bu ülkenin gençlerine, geleceğine sahip çıkmaktır.”Kaynak : PHA
'Toplum için ciddi bir tehlike kapısı aralanıyor'
Ülker açıklamasında, “Kenevir tarımı ve tıbbi ürün üretimi adı altında sunulan bu yasa tasarısı, yüzeyde sağlık ve ekonomi için bir fırsat gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde toplumumuz ve özellikle gençlerimiz için ciddi bir tehlike kapısı aralamaktadır” ifadelerine yer verdi.
'Kontrol edilmesi imkânsız bir alan doğacak'
Kenevirin doğası gereği hızlı yetişen, düşük maliyetli ve teknik olarak işlenmesi kolay bir bitki olduğunu vurgulayan Ülker, asıl sorunun denetimde yaşanacağını belirtti. “Üretimi kontrol etmek ve denetlemek çok zordur. Hızla yayılır ve kontrol dışına çıkar” dedi.
'Dünya örnekleri sosyal felaketlerle sonuçlandı'
Ülker, Hollanda ve Kanada gibi ülkelerdeki örnekleri hatırlatarak şu değerlendirmede bulundu:
“Hollanda’da ‘coffee shop’ modeliyle esrar satışı tolere edilse de üretimi hâlâ yasal değil. Kanada’da ise 15-24 yaş arası gençlerde esrar kullanımı %40 oranında arttı. ABD’nin birçok eyaletinde ise medikal kenevirle başlayan süreç, keyif amaçlı kullanıma kadar genişledi. Colorado’da esrar kaynaklı trafik kazalarında %62 artış yaşandı.”
'Türkiye bu yükü kaldıramaz'
Türkiye’nin hâlihazırda sahte içki ve madde bağımlılığı gibi problemlerle mücadele ettiğine dikkat çeken Ülker, yasanın bu sorunları daha da derinleştireceğini söyledi. “Sanayi veya ilaç adıyla meşrulaştırılan kenevir üretimi, uyuşturucu çetelerine legal bir arka kapı açmak demektir” dedi.
'Bu mesele ekonomik değil, toplumsal bir meseledir'
Ülker açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Osmanlı bile ekonomik faydasını bildiği halde keneviri yasaklamıştı. Türkiye'nin sosyal yapısı, genç nüfus yoğunluğu ve mevcut bağımlılık sorunları dikkate alındığında, bu yasa geri dönülemez bir zarara yol açacaktır. Bu mesele ilaç şirketlerinin kârı ya da ihracat dengesi değil, gençliğimizin sağlığı ve toplumumuzun geleceğidir.”
'Bazı riskler vardır ki, asla yönetilemez'
Ülker son olarak milletvekillerine çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:
“Bazı riskler vardır ki, asla yönetilemez. Bu yasa teklifine ‘hayır’ demek sadece bir oylama değil; bu ülkenin gençlerine, geleceğine sahip çıkmaktır.”Kaynak : PHA
