Radar sorunu, toplumun her kesiminden ciddi tepki gördü. Uzunca aradan sonra belki ilk kez farklı siyasi görüşlere sahip kitleler, sorunun varlığına dair görüş birliğine vardı. Toplumsal öfkeye kulak vermek, hataları düzeltmek, doğruyu aramak yerine, bazı ‘hatırlı’ hesaplarla algı çalışması tercih edildi. İtirazı olanlar haksız yere ‘ölümden/kazalardan yana’ gibi gösterildi. Oysa. İtiraz, kurala değil kuralsızlığa ve kurnazlığaydı. Bu ülkede aklı başında herkes trafikte huzur ve güveni tesis edecek, can güvenliğini sağlayacak tedbirlerden yanadır. Duble yolda 100 metre arayla hız sınırı 70 km, 50 km ve 30 km’ye düşüyor, radarı 30 km hız eşiğine yerleştiriyorsanız, burada tedbir değil tuzak vardır. Ayrıca radar yerleştirilen birçok yolda hız sınır levhası yoktur, vatandaş ceza ödediği yolda uyması gereken kuraldan habersizdir. O vakit yapılması gereken öncelikli iş bellidir: -Kurallarda standart sağlanmalı.-İşaret levhaları yerleştirilmeli. Ayrıca, hız kontrolüyle insan hayatının korunması düşünülüyorsa, kurallarda muafiyet olmamalıdır. Bolca radar örneği verilen batı ülkelerinde olduğu gibi. 30 km hızla geçilmesi gereken yeri, ‘ya oradan bir çocuk fırlarsa’ metaforuyla açıklayanlara sormak gerekir. Bu risk, vatandaş Ali için var, bakan Ali için, vali Davut için, vekil Şamil için, genel müdür Mahmut için yok mu? Yani, vatandaş o yoldan hız sınırına uymazsa birinin hayatını riske ediyor ama protokol eşrafı 180 km hızla ve onlarca çakarlı araçla geçerken bu risk bir anda ortadan kalkıyor, öyle mi? Uygulamada tuzak, kurallarda keyfiyet ve muafiyeti kaldıralım, ondan sonra istediğiniz yere radar koyun, hız sınırında standartı siz belirleyin. Hayırlı bayramlar.Kazasız, sağlıcakla, huzur dolu günler????
GENEL
Yayınlanma: 06 Haziran 2025 - 16:40
Gazeteci Şamil TAYYAR 'dan Radar Cezaları Açıklaması
GENEL
06 Haziran 2025 - 16:40
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir